Yazınsal Göstergebilim / Kaan Tanyeri
Şu soru, oldukça düşündürücüdür: “Bir kitap, bir boşluğu doldurmak için yazılıyorsa aynı boşluğa yönelik niçin başka kitaplar yazılır?” Belki de o boşluğun, hiçbir zaman dolmayacağı bilindiği için olabilir mi?
Bugün göstergebilime giriş ya da temel göstergebilim kapsamında değerlendirilebilecek onlarca kaynak sayılabilir. Elbette Türkçe alanyazınında henüz yeterli bir sayıya ulaşılamadıysa da yine de var olan kaynaklar görmezden gelinemez. V. Doğan Günay, Kubilay Aktulum, Nedret Öztokat Tanyolaç, Mehmet Rifat, Fatma Erkman Akerson, Ayşe Eziler Kıran, İlhami Sığırcı, Hilmi Uçan gibi pek çok Türk göstergebilimcinin alana ait değerli kitapları vardır. Aynı boşluğa yönelik üretilen bu çalışmaların her biri alanyazını varsıllaştırmanın yanı sıra alana yazarın bakış açısını da kazandırır. Söz gelimi bugün, sözceleme kuramı dendiğinde akıllara ilk olarak Prof. Dr. V. Doğan Günay gelecektir. Hemen her kitabında ısrarlı bir biçimde sözcelemeyi savunmasıyla göstergebilim-sözceleme ilişkisini kurmayı başarır ya da Prof. Dr. Hilmi Uçan’ın göstergebilimsel çözümlemelere söylemsel değil, anlatısal yapıyla başlayıp ardından söylemsel yapıya geçmesi yine ilginç bir çözümleme örneği olarak dikkatleri çeker. Mehmet Rifat, çeşitli kitaplarında kendi göstergebilimini de oluşturmaya çalışır. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Öyleyse Dr. Öğretim Üyesi Murat Kalelioğlu, ilk göstergebilim kitabı Yazınsal Göstergebilim (Bir Kuram, Bir Uygulama / Anlam Üretim Süreçleri) ile alanyazına nasıl bir katkı sunmakta, hangi boşluğu doldurmaya çalışmaktadır?
Göstergebilim, her şeyden önce bir üstdildir. Türkiye Göstergebilim Çevresi’nin bir sloganı olarak okunabilecek “her şeyi göstergebilimle yeniden düşünmek” sözünden hareketle iki şey anlaşılabilir: Dünyaya göstergebilimle bakılmalı, betimlemeler/çözümlemeler göstergebilimin terimleriyle yapılmalı, başka bir deyişle üstdille… Hiç kuşkusuz göstergebilim, üstdil bakımından çok geniş bir terminolojiye sahiptir. Hatta bu genişlik öylesine çoktur ki Greimas’ı Türkçeye tam olarak çevirmek mümkün değildir. Dil Sözlüğü’nün Paltosundan (Tanyeri, 2020) yazısında da okunabileceği üzere Türkçe; henüz göstergebilim terimleri bakımından varsıllaştırılmamış, eksikleri giderilmemiştir. Bunun nedenlerini konuşmak, başka bir yazının konusu olsa da Dr. Murat Kalelioğlu’nu ve üretimini anlamak tam da bu yazının konusudur.
Yazınsal Göstergebilim: Bir Kuram Bir Uygulama, Murat Kalelioğlu’nun Ekim 2020’de Seçkin Yayıncılık tarafından yayımlanan eseridir. 216 sayfalık eser, üç ana bölümden oluşur. Kitap, V. Doğan Günay’ın Ön Sözü ile başlar. “Göstergebilim Kuramı” başlığını taşıyan birinci bölümde (ss. 41-60) gösterge, göstergebilim ve göstergebilimin uygulama alanları konu edilir. İkinci bölümde (ss. 60-88) “Gösterge’den Göstergebilim’e Anlamlama Yolculuğu” başlığı altında alanın öncüleri Charles Sanders Peirce ve Ferdinand de Saussure ve bu kuramcıların takipçilerinin yanı sıra yazınsal göstergebilimin nasıl düzenlendiği ele alınır. Üçüncü bölümde (ss. 88-195) ise “Sabahattin Ali’nin Ayran Anlatısının Üç Boyutlu Yapısı ve Anlamlama Süreci” başlığıyla alanyazına örnek olması yönüyle göstergebilimsel bir çözümleme yapılır. Söylemsel, anlatısal ve izleksel düzeylerde yapılan bu çözümlemelerin ardından Sonuç bölümü ile yazınsal göstergebilim, elde edilen bulgular doğrultusunda değerlendirilir.
Bu eser, yazınsal göstergebilimi kuram ve uygulama kapsamında açık ve anlaşılır biçemi ile sunarak alanyazına önemli bir katkı sağlayacaktır. Ancak tüm bunların ötesinde Kalelioğlu’nun Türk göstergebilimine esas katkısı üstdil/terim bağlamındadır.
Genellikle kuramsal kitaplar, uzun cümleleri ve anlaşılmaz diliyle eleştirilir. Bu, haksız bir eleştiri de değildir çünkü bu tür çalışmalar, alana meraklı araştırmacılar (eğer çok azimli değillerse) için hiç de iyi bir deneyim olmayacaktır. Sayın Kalelioğlu ise tüm bu eleştirilerin aksine kısa cümleler; yalın, sade, anlaşılır ve akıcı üslubuyla yapıtını oluşturur. Gerçekten de göstergebilimi okumanın bu denli rahat olacağı pek az eser vardır. Kalelioğlu; bu sadeleştirmeyi terim yoğunluğundan kaçarak, üstdili çok zorlamayarak sağlar ve sonuç olarak ortaya Göstergebilim-101 diyebileceğimiz gerçek bir başlangıç kitabı çıkar. Bu sadelik, bilgi sadeliği olarak asla düşünülmemelidir. Temel göstergebilimin pek çok konusuna değinmekle kalmayıp yazınsal göstergebilimin de aşama aşama nasıl uygulanacağını göstermek yoğun bilgilerin ince bir işçilikle damıtılmasından başka bir şey değildir.
Aynı boşluğa yönelik bir kitap daha mı? Evet, aynı boşluğa yönelik olması gereken bir kitap daha ancak bu boşluğa düşmeden/tırmanmadan önce ilk olarak adımınızı atacağınız kitabı doğru belirlemelisiniz. Zannederim, Yazınsal Göstergebilim kitabı “Göstergebilime hangi kitapla başlasam?” diyen göstergebilim adaylarının başvurması gereken ilk kitaplardan biridir. Sayın Kalelioğlu’nu bu önemli çalışmasından dolayı kutlarız.
Kaynakça
Kalelioğlu, M. (2020). Yazınsal Göstergebilim. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Tanyeri, K. (2020). Dil Sözlüğü’nün Paltosu’ndan. Türkiye Göstergebilim Çevresi. 08.01.2021, https://turkgostergebilimi.com/dil-sozlugunun-paltosundan-kaan-tanyeri/.
Bu çalışmaya atıf yapmak için e-kaynakça
Tanyeri, Kaan. Yazınsal Göstergebilim. Türkiye Göstergebilim Çevresi. <https://turkgostergebilimi.com/yazinsal-gostergebilim-bir-kuram-bir-uygulama-kaan-tanyeri/> … / … / … (erişim tarihi).